Muhtemelen Beysehir ve çevresinin tarihi M.Ö 7000'li yillara kadar uzanmaktadir. Bölgede Eski ve Orta Tas devri'ne ait buluntularin varligi söz konusudur. Ama daha çok Cilali tas devri' ne ait buluntular yogunlasir. Yapilan arastirmalar Beysehir'in daha o dönemde önemli bir yerlesim alani oldugu gerçegini ortaya çikarmistir. M.Ö 5700-M.Ö5300 arasina tarihlenen Erbaba Höyügü kalintilari bunun en somut göstergesidir.Kistifan Köyü yakinlarindaki höyükteki kazilarda Kanadali bilim adamlari Jacgues ve Louisse Alpes Bordaz çifti tarafindan yapilmistir.(1968-1975).
M.Ö.2000 yillari arasinda Hititler; Eflatun Pinar ve Fasillar da ölmez eserler birakmislardir. Bu yillarda çevre, Misir ve Asur Devletlerinin zaman zaman istilasina ugramistir. M.Ö.1200 yillarinda Frigler'e geçmis,daha sonra Psinya adinda bagimsiz bir devlet kurulmustur. VII y.y. da Lidyalilar'a Persler'e, 333'de Büyük Iskender'e, M.Ö.120 de Romalilar'in eline geçerek daha sonra Dogu Roma'nin (Bizans) hakimiyetinde kalmistir.
Ilkçag'da Beysehir Gölünün de içinde oldugu bölge Pisidya adiyla anilirdi. Pisidya' da Karallia olarak bilinen bir sehir adiydi. Ramsay bu konuyu söyle degerlendirir;"Biri gölün güneydogusunda , Trogitis gölü'ne akan suyun agzinda, digeri güneybatisinda olmak üzere ihtimal iki sehir bulunuyordu.Bu ikincisinin Parlais olma ihtimali daha kuvvetli oldugu için birincisini Karallia olarak kabul etmeniz lazim geliyor."Yine Ramsay'a göre Karallia Bizanslilar zamaninda Skleros adini almistir.
Daha sonra harap olan Karallia,Viransehir adini almistir. Onüçüncü yüzyilin ilk yarisinda, Selçuklu Sultani Alaeddin Keykubad devrinde, muhtemelen 1240'tan biraz önce çogunlugunu Üçoklar 'in olusturdugu Türkmenler tarafindan yeniden kurulmustur. Esrefogullari'nin hakim oldugu dönemden itibaren Viransehir'in adi Süleymansehir olmustur.
Beyligin merkezi olmasindan dolayi geçen zamanla beraber beyin sehri olarak anilir. Bundan dolayida Beysehir adini alir. Beysehir adinin bir de efsanevi hikayesi vardir. Buna göre;
Trogitis' de bulunan Seydi Harun Veli simdi kendi adiyla anilan camiyi yaptirmaktadir.Esrefoglu Mehmet Bey de ona malzeme yardiminda bulunur. Sonrasinda gelisen olaylar onlari dost yapar. Esrefoglu, Trogitis'e Seydisehir adini verirken Seyyid Harun Veli de Süleymansehir'e Beysehir adini vermistir.
Görüldügü gibi Beysehir'in akip giden zaman içinde aldigi adlari incelerken tarihinin kilometre taslari da hemen belirmektedir.
1071 Malazgirt Seferinden sonra Selçuklu Türklerinin idaresinde kalan Beysehir, Anadolu Selçuklulari devrinde çok önem kazanmis, Alaaddin Keykubat "Eyrinaz Gezisi" Mevkiindeki (Simdiki Gölyaka Kasabasi) Kubad-abad Sehrini kurarak burayi ikinci baskent yapmistir. Anadolu'yu 1243'de Mogollar'in istilasindan sonra Esrefoglu Seyfettin Süleyman Bey, Süleymaniye (Beysehir) sehrini kurmus ve buradan bagimsizligini ilan ederek Esrefoglu Beyligi'ni meydana getirmistir. Beyligin 65 kasabasi, 70.000 süvarisi ve pek çok köyü vardi. Ilhanli Kumandanlarindan Çobanoglu Demirbas 1326 yilinda Esrefoglu Beyligi'ne son vermistir.
Bundan sonra Beysehir, Hamitogullari'na geçmis, Hamitogullarindan sonra Osmanlilar ve Karamanogullari arasinda 1374 yilindan 1467 yilina kadar 20 defa el degistirmistir.
1467 yilinda Fatih Sultan Mehmet., Beysehir'i kesin olarak Osmanli Devleti sinirlari içine katarak Karaman Eyaletinin bir Sancagi yapmistir. Nihayet 1872 yilinda Sehireminligi bugünkü belediye durumuna dönüstürülmüstür.